14.9.09

Bıyıklı

Anadolu liselerine kapak atamayan ama diploma notu iyi olanlar giriyordu süper liselere. Milli piyango da büyük ikramiye kazanamayan ancak amortiyle teselli bulan biri gibi aslında. Düz liselerden bazı farkları vardı elbette. Daha az kişili sınıflar, daha kaliteli hocalar ve daha az dayak. Belki de en önemlisi bu. Canı sıkılınca dayak atan hocalar pek bulaşmaz. Burada ki öğrenciler de zekiydi ama çok değil. Her şeyden biraz vardı özet olarak. Bizim sınıfımızda öyleydi.

Çok çabucak kaynaştı herkes. Bu da derslerin daha zevkli geçmesine ve hocalara karşı sınıf olarak tepki vermeyi kolaylaştırdı. Hoca mı yuhalanacak biri çıkar gereğini yapar ve yerini sınıfa bırakırdı. Sonuç olarak fatura tüm sınıfa kesilirdi ve bu hep böyle oldu. Hocaları tanıma evresi de diğer sınıflara oranla çok kısa sürdü. Bir hocanın ne “mal” olduğunu anlamak birkaç dersine girmekle mümkündü. Bu “bıyıklı” ve “cüce” içinde geçerliydi.

Hıncal-Haşmet, Erman-Şansal ne ise Bıyıklı ve cüce de öyleydi bizler için. Ayrılmaz ikiliydi. Okul içinde birbirinden ayrılmayan bu ikili derslere de çoğu zaman birlikte girerlerdi. Cüce, bıyıklıya göre daha gençti ve toy’du. Ama o da ileride bir “bıyıklı” olacaktı. Onda bu potansiyeli görüyordum. Sakallı öğrencileri kenara çekip: “Hoccceaamm ne yapalım bunları” deyip keh keh gülen cüceden iyi bir “bıyıklı” olabilirdi. İlk dersleri sıkı tutan bıyıklı-cüce ikilisi kendilerini askeri eğitim kampında sanıyorlardı. Onlarla beraber bizlerde birer askerdik ve emirlere kesin itaat ediyorduk. Ta ki onları “bıyıklı” ve “cüce” ilân edene kadar. O da fazla sürmedi zaten. İlk zamanlar ; bana bakın takla atamayanı kırk tur koştururum ,asarım, keserim uleen tehditleri savurarak bizi korkutan bıyıklı sonraki zamanlar da aynı hareketlere devam etse de adına şarkılar yazılmaktan kurtulamayacak ve :

“buralarııı yıkılıyoooo benden yıkılıyooo, hergün peşime bıyıklı takılıyoooo”

bestelerine maruz kalacaktı.

Zamanla üst sınıflar üzerinde ki hakimiyetini kaybeden bıyıklı, liseye yeni başlayan çömez öğrenciler üzerinde aynı numaraları deneyip kendini tekrar ederken yine bir beden dersinde başına talihsiz bir olay geldi. Bahçede, etrafında topladığı öğrencilere nutuk atan bizim bıyıklı muhtemelen yine atıp tutuyordu. Onun bu hali bizim sınıfın dikkatini çekmiş olacak ki sınıftan bahçeye seslenmek suretiyle derse müdahele söz konusu olmuştu.

-“bıyııııııııııııııkkk”
-“lann bıyııııııııııkkk”

deyip içeri kaçan bizler tacizi sürdürürken bıyıklı ara ara bizi kesmeye çalışsa da sonuç olarak görememiş ve bunu öğrencilerine yaptırmış ve tüm sınıfı toplayıp soluğu bizim sınıfta almıştır “tırto”…

Öğrencilerini tahtaya dizerek, bağıran kimlerdi diye sorsada bi yandan hocadan korkmuş bi yandan ispiyon ettikleri zaman yiyecekleri dayağı düşünen öğrenciler hiç kimseyi teşhis edemedi. Kimi “hmmm hocam esmerdi sanki” kimisi ise “ceketi vardı hocam” dese de öğrencilerden bir şey çıkmamış, iş yine bıyıklıya kalmıştı. Rastgele seçtiği adamları gösterip bu muydu, bu muydu diye debelenirken Burhan içinde aynı şeyi sormuştur. Burhan da “inek şaban” edasıyla “heee ben” diye sert çıkınca bıyıklının tekmesine maruz kalmış ve sıranın altından yeni yetme öğrencilere el-kol hareketi yaparak üzerinde ki tehlikeyi savurmuştur.

Başka hocalar olaya dahil olsa da failler bulunamamış 4 yıldır salladığı tehditleri savurarak bir hışımla çıkmıştır sınıftan. Bıyıklıyı göt etmenin verdiği tatmin duygusuyla “yd11tm-a” sınıfı kendinden geçmiş ve zaferlerine bir zafer daha eklemiştir.


Beden dersi için eşofman; 30 lira
Ayakkabı; 50 lira
Bıyıklı’yı göt etmenin değeri ; paha biçilemez
Geri kalan her şey için MasterCard…

1 yorum:

Kaan Şengün dedi ki...

Kaybolup giden yıllar... Canlanıyor hatıralar...

web stats

Hakkımda

Fotoğrafım
paylaşmak güzeldir... http://twitter.com/burkyy16